Pandomim...



Hayat bir sahne deriz ya hep ve biz oyuncularız. Biz oyunumuzu oynarken teatral bir havada vurgularla konuşuyorsak ve jest ve mimikler devredeyse sorun yok. Bir şekilde iletişim var...



Ama ya sahne pandomim sanatçılarıyla doluysa ... O zaman işler karışıyor. Son zamanlarda farkettim ki hepimizin pandomim yeteneği var. Pandomim harika bir sanat dalı... Keyif alıyorum seyrederken. Ama sadece seyrederken. O sahnenin parçası olmak keyif vermiyor bana.


Dokunan gözler ve konuşan eller... Harika bir anlatım tarzı. Ama konuşma yeteneğimiz varken neden hayatımızı da pandomim sahnesine çeviriyoruz? Sadece kelimeleri kullanarak "kırıldım, üzüldüm, teşekkür ederim, seni seviyorum, varlığın beni mutlu ediyor, iyi ki varsın ya da çık hayatımdan" demiyoruz... Neden bir bakış, bir eda ya da bir mimikten anlama bekleniyor karşıdan. Eğer empati yeteneğin gelişmişse tamam; sorun yok. Empatim var, ama bu çok yorucu bir çaba. Daha kolay olmaz mı insan ilişkileri konuşarak ve birbirimizin gözlerine bakarak...


Dokunan gözler yine olsun ve konuşan eller de... Ama yanı sıra kelimeler de olsun ve tam ve gerçek bir iletişim için...

8 Yorum:

özii | 26 Aralık 2008 13:59

Kelimelerin yerini hangi bakış , hangi dokunuş alabilir ki?

Bence çok geç olmadan söyleyebileceklerimizi söylemeliyiz.Bu oyunun tekrarı yok!

sufi | 26 Aralık 2008 15:38

Sevgili su izi;
Pandomim yapabilmek için beden lisanını bilmek gerek...
Beden lisanını bilmek için duyguları tanımak gerek...
Duyguları tanımak için insanı bilmek gerek...
İnsanı bilmek için, insanın kendisini bilmesi gerek...
İnsanın kendini bilmesi bile dokunmakla başlıyor kelimeler sözlere dönüşüyor, sözler manalara, henüz pandomim ile anlaşabileceğimiz bilince ulaşamadık bence.Sevgilermle dilek.

beenmaya | 27 Aralık 2008 01:48

sufi'nin, sevgili dilek'in yorumuna tamamen katılmakla birlikte bazen bana ağzımızdan çıkan, çıkacak olan kelimelerden emin olmadığımız, korktuğumuz için onları gözlerin, dokunuşların ardına saklıyoruz gibi geliyor...

Nilambara | 30 Aralık 2008 01:00

hem daha kolay hem de daha doğru ve keyifli birbirimizin gözlerinin içine bakarak dosdoğru ve yürekten konuşarak iletişim... yürekten ve dürüst değilse sözler önce bakışlar kaçar, sonra kelimeler...

sizi okumak çok keyifli...
çok geç kaldım ama, hoşgeldiniz bloglar dünyasına ve sağlıklı, mutlu yıllar :)

ELİF | 30 Aralık 2008 16:24

bazen bir bakış anlatırken sevmeleri..biz kelimelerlede onay isteriz.gözler dogrumu söylüyor diye..
bazı insanlar öyle güzel kullanıyorlar ki mimiklerını ve bakışlarını anlayamıyorsun..seviyormu..
nefretmi edıyor dıye..oturup çözmeye calışıyorsun..
kendını çözmekten vaz geçip...

beenmaya | 31 Aralık 2008 00:10

herşeyin gönlünce olması dileğiyle şimdiden iyi seneler...sevgiler...

parka | 1 Ocak 2009 18:54

Umarım yeni yılda tüm bunlar olur.

Mutlu Yıllar

Ahmet

Su İzi | 2 Ocak 2009 11:16

öziicim;
bence de bu oyunun tekrarı yok. umarım yeni yılda hepimizin farkındalığı artar.:)

sufi;

bence de beden diliyle iletişim noktasına gelemedik. aslında gözlerle konuşmak ve kelimeleri destekleyen beden çok daha müthiş olurdu. :)

beenmaya'm;
ben de ondan bahsediyorum. bir de korkmasak hayat daha kolay olacak. devekuşu gibiyiz. korkudan sadece başımız kumda çouğu zaman. saklanamıyoruz bile gözlerimizin arkasına..:)

sevgili nilambara;
sizi okumak da inanın bana çok şey hatırlatıyor ve penceremi zenginleştiriyor. teşekkürler ...:)

Elif'den;

bazenler azaldığında sanırım herşey daha kolay olacak. umarım...
teşekkürler.:)

kara kalem;
ben de aynı dilekleri diliyorum yeni yılda..:)teşekkürler.

Blog Listem